Tanımadığı bir yerde namaz kılmak isteyen bir müslümanın aklına ilk takılan şey kıblenin hangi yönde kaldığı olur genellikle. Eğer çok yakında bir camii yoksa yada yön belirlemek için el altında bir pusula mevcut değilse, yapılacak iki şey vardır; ya bir bilene sorulacak, yada yönü daha basit bir şekilde belirlemenin yolu aranacak.
Aslında bunun çok basit bir yolu var. Bize sürekli bileğimizde eşlik eden, bizim için zamanı ölçen saatlerimiz yön tayini icin de kullanılabilir. Bunun için yapilmasi gereken kıblenin nerde kaldığını bildiğimiz bi yerde camiide yada evimizde birazcık dikkatli olmaktır.
Diyelim ki, saat iki civarı camii'deyiz ve bulunduğumuz yerden güneşi görebiliyoruz. Bu durumda, saatimizin akrep göstergesini güneş yönünde tuttuğumuzda kıblenin saatimiz üzerinde hangi yönde kaldığına dikkat etmeliyiz. Diyelim ki Kıble saat 12 yönünde kaldı ertesi günü camii'ye uzak bir noktadan öğle namazını kılmaya niyetliysek, gene aynı şekilde saat iki civarı saatimizin akrep kolunu güneş yönüne doğrultur ve saat 12'nin gösterdiği yeri Kıble olarak belirleriz. Kıble o mekanda bir kez bulunduktan sonrada diğer namazlarda gönül rahatlığıyla eda edilir.
Aynı şey sabah, ikindi ve akşam namazları içinde yapılabilir. Beş vakit namaz kılanlar, namaz vakitlerinde güneşin yönüne dikkat ederlerse bunu değişik vakitlerde de uygulayabilirler. Yalnız burda dikkat edilmesi gereken bir şey vardır. Bu şekilde elde edilen bilgi şehrimizden çok uzak yerlerde geçerliliğini yitirecektir, örneğin; Rize'de bulduğumuz saat yönü, Adana'da aynı derecede doğru olmayacaktır. Adana için ölçümü tekrar uygulamak gerekir. Bir diğer tehlikede yılın farklı zamanlarında aynı saatlerdede olsa güneşin gök yüzünde farklı konumlarda olabileceğidir, bu yüzden yön belirleme bir kez yapıldıktan sonra bütün bir yıl geçerli olmaz, belirli aralıklarda yinelemek doğru olur. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus işe yaz saati ve kış saati uygulamasıdır; birinde alınan ölçüm diğerinde doğru olmaz. Bu durumda yön bulma tekrarlanmalidir.
